Eda Meltem Yılmaz ; Moda Rüzgarı

Bu yıl 25–26 Mayıs tarihlerinde beşincisi düzenlenen Antalya Fashion Week, “Sezonsuz” temasıyla Hotel Su’da gerçekleşti. Etkinlik kapsamında yedi tasarımcının koleksiyonları moda dünyası ile buluştu. Yıllardır şehri moda ile buluşturan bu özel organizasyona imza atan Emy Organizasyon & Ajans kurucusu Eda Meltem Yılmaz’a merak ettiklerimizi sorduk.

RÖPORTAJ : Gözde Eyibilir – Marie Claire Türkiye

Bİze biraz kendinizden bahseder misiniz?

Antalyalıyım. 17 yaşında modellikle başladım. 23 yaşında ise Antalya’da bir mankenlik ajansında kariyerime devam ettim. 26 yaşına geldiğimde uluslararası güzellik yarışmalarında koreografi asistanlığına başladım.
Birçok ülkede düzenlenen yarışmalarda ve defilelerde görev aldım. Antalya’da çok fazla uluslararası etkinlik ve lansman düzenleniyor. Bu tarz etkinliklerin her aşamasında görev aldım. Türkiye’de ve dünyada pek çok defilede koreograf olarak çalıştım. Kahire, Belgrad, Karadağ moda haftalarında görev aldım. Bu işin mutfağından geldim, diyebilirim.

Emy Organizasyon & Ajans’ı ne zaman ve nasıl kurdunuz? Ne gibi projeler yapıyorsunuz?

Uluslararası bir moda etkinliğinde, eşim Ehat Lekovic ile aynı projede yer aldık. Ehat moda fotoğrafçısı. O dönemde uzun soluklu bir proje için Amerika’daydı. Yılın yarısını orada geçiriyordu. Daha sonra aşık olduk, evlendik derken sektördeki tecrübelerimizi ve bakış açımızı birleştirerek 2010’da Emy Organizasyon & Ajans’ı kurduk.

Emy Organizasyon & Ajans olarak 2012 yılında Belgrad – Sırbistan ve Podgorica – Karadağ’da faaliyete başladık.
Ehat Sırbistan’daki şirketimizin Balkanlar’daki ve Avrupa’daki faaliyetlerini hâlâ yürütüyor. On iki yıldır moda show’ları, lansmanlar, katalog çekimleri, bayi toplantıları gibi pek çok organizasyon düzenleyip yönettik. Emy; bünyesinde model ajansı, fotoğraf stüdyosu, prodüksiyon hizmetleri, styling ekibi, ses & ışık, dekor planlama aşamalarını da barındıran bir moda organizasyon şirketi.
Kısacası bir firmanın yeri geldiğinde katalog çekiminden, lansman ve defilesine kadar A’dan Z’ye tasarlayıp tamamlayacak donanıma sahibiz.

Antalya’da moda algısını bize biraz anlatır mısınız?

Antalya çok uluslu bir şehir. Bu güzide Akdeniz şehrinin kendine has bir modası var. Gündüz de, gece de şehrideki insanlar her zaman rahat ama çok şık giyiniyor. Akdeniz ruhunu hiç kaybetmiyoruz. Doğduğum, büyüdüğüm bu harika şehir modayla da anılsın istiyorum.

2018 yılından beri Antalya Fashion Week’in organizasyonunu gerçekleştiriyorsunuz. Böylesine büyük bir organizasyonun hazırlık aşamalarını bizimle paylaşır mısınız?

Çok yoğun bir iş temposunda, tüm yıl ayrıca AFW için de çalışıyoruz. Mesai saatlerimiz bu yüzden hep uzundur.
Yurt içi ve yurt dışındaki tüm tasarımcılarla mutlaka birebir görüşme yapıyorum. Öncelikle AFW benim hayalim ve projem. AFW’yi doğru anlatmayı ve karşımızdaki tasarımcıyı doğru anlamayı istiyorum.
Beraber yürüyeceğimiz markalarla birbirimizi doğru anlamamız gerektiğine inanıyorum. Altı ay öncesinden birçok tasarımcı ve sponsor belli oluyor.

Dekorlar, videolar, fotoğraflar, grafik çalışmaları, koleksiyonlar, cast ve tabii ki davetlilerin belirlenmesi derken; son bir ay neredeyse uyumuyoruz. Tasarımcıların koleksiyonlarını göre takvimi belirliyoruz. Bir günde aynı sahnede aynı tarza sahip iki tasarımcıyı takvimine eklemiyoruz. Otelde sahnenin ve dekorların hazırlanması dört-beş gün sürüyor. Organizasyonun her detayla ilgilenmeyi çok seviyorum.

Bu yıl katılan tasarımcılardan biraz bahseder misiniz?

Nilüfer Korkmaz, Serpil Dinç, Nurhan Çınar, Bros Tailor Made gibi isimler Antalyalı. Haktan Bucke’yi artık fahri Antalyalı sayıyoruz. 2020’de Antalyalılar Haktan’ı çok sevdi. Bu Haktan’ın Antalya’daki dördüncü defilesi. Ciddi bir kitlesi oluştu.
Pınar Kerimoğlu’nun ilk defilesini Antalya podyumunda yapması bizim için çok özeldi. Çok emek harcadık. Haktan Bucke defilesinin enerjisi çok yüksekti, bunu podyuma da yansıttı.

AFW’ye katılmak isteyen tasarımcıların neler yapması lazım? Siz ne gibi nitelİkler arıyorsunuz?

Moda tasarımı bölümlerinden mezun veya kesinlikle kendi üretimlerinin olmasını istiyoruz. Al-sat yapan bir markayı kabul etmiyoruz. Marka ve koleksiyon hikayesini dinliyoruz. Daha önceki yıllara ait koleksiyonlarını inceliyoruz.
İlk koleksiyonun ile katılacaksa, tasarımların özelliklerine bakıyoruz. Çok beğendiğimiz bir tasarımcıysa bizzat kendim gidip AFW’ye katılmasını istiyorum. Gerçekten her ayrıntısı ile ilgilendiğimiz bir organizasyon yapıyoruz.

Önümüzdeki yıllarda AFW’de bizi neler bekliyor?

Antalya Moda Haftası önceki yıllarda atölyelerle, workshop’larla ve AVM etkinlikleriyle daha geniş kitlelere ulaştı. Yine bu tarz etkinlikleri eklemek istiyoruz. Genç tasarımcılara kendilerini sunabilecekleri fırsatlar yaratacak bir şeyler yapmayı istiyoruz. Gala defilesinde ana runway alanı dışına çıkmak istiyoruz. Ama bunu çok doğru bir tasarımcı ile yapmak gerekiyor. Aynı bakış açısına sahip olmamız gerekiyor. Belki de bu, yurt dışından gelen bir tasarımcı ile olur.