Bu yıl 6. kez düzenlenen Antalya Fashion Week, moda severleri bir kez daha bir araya getirdi.
Bu başarılı organizasyonu üstlenen EMY Organizasyon & Ajans’ın başarılı sahibi Eda Meltem Yılmaz ile bizlerde XL Magazin Haziran sayımızda bir araya geldik.

Hâlâ etkisi bitmeyen ve akıllarda yer eden AFW 2023 hakkında keyifli bir röportaj yaptığımız Eda Meltem Yılmaz’dan organizasyona katılan tasarımcıların ve bu organizasyonu gerçekleştiren muhteşem ekibin hikayesini dinledik.

“Antalya Fashion Week’te İstanbullu, Antalyalı ve yurt dışından gelen tasarımcılara yer verİyoruz.”

Eda Hanım merhabalar, bu yıl altıncısını gerçekleştirdiğiniz Antalya Fashion Week ile karşımızdasınız. Şehrin moda tutkunları bu yıl neler gördü?
Bu yıl bizler için bambaşka. Çünkü şehrin ilgisi ve katılımı gerçekten çok fazlaydı. Türkiye’de İstanbul’dan sonra duyulmaya başlayan Antalya Fashion Week çeyrek asrı doldurdu bile. Bu yıl çok özel bir seçkiyle yer aldık. Tasarımcılarımız, sunumlarıyla her biri özenle hazırlandı. Tasarımcılarımız, sponsorlarımız ve tedarikçilerimizle tam bir ekip ruhu içinde modayı Antalya’ya taşıdık. Yeni alan, yeni defile temaları farklı sektörlerdeki işbirliklerimizle harmanlandı. Bambus koleksiyonlar sahnedeydi bu yıl. Kotel ve handmade işlerle, defilelerde elden elde, etkinliklerle son bulan bir organizasyon oldu.

“Z kuşağı yoğunlukta bir ekibe sahibim ve onların fikirleri çok değerli.”

Bu sene altıncı yılınız Emy Organizasyon & Ajans ile bu görkemli organizasyonu siz neye borçlusunuz? Nasıl bir hazırlık süreciniz var?
Emin olun çok yoğun çalışan bir ekibiz. Günün yansımasını AFW’ye yansıtıyoruz. Antalya Fashion Week’de İstanbullu, Antalyalı ve yurt dışından gelen çok fazla tasarımcı başvuru yapıyor. Belirli kriterlerimiz var. O kriterlerden seçimi yapmak zor oluyor. Sene başı daha çok tasarımcı ile karşımıza çıkılabiliyor. Sponsorların belirlediği trend ve ön alanları çalışmaya başlıyoruz. Hazırlık sürecinde her sene yeni enstrümanlar eklediğimizi düşünüyorum.

Bu yıl Antalya Fashion Week nelerden ilham aldı? Hangi moda tasarımları podyumdaydı?
Antalya’dan… Her zaman Antalya’dan ilham alıyorum. Biz başka şehirlerden beslenmiyoruz. Dinamiklerimiz, tarzımız bambaşka. Bu yıl yine muhteşem bir Pınar Kerimoğlu ile açıldık. Her bir tasarımcı bambaşka hikâyeleri koleksiyonlarıyla izliyordu, bu yıl çok çok başkaydı. Bros Tailor.Made ile erkek giyim modasını, Peri Masalı ile Nurhan Cinaz’ı izledik. Dvor Atelier markası ile Ekaterina Harman bizlerleydi. Ekaterina ile 2021’de dijitalde harika bir iş çıkarmıştık. İlk defa podyumdaydı bu sene. Dünyanın birçok ülkesinde podyuma çıkmış bir tasarımcı olan Kristina Kibovskaya tüm ekibiyle 25 mankeni ile Rusya’dan geldi. Aiva ile bir ilke imza atmış olduk. Hepsi de bizi duygulandırdı diyebilirim.

Antalya Fashion Week’i her yıl bir öncesinin üstüne bir şeyler katarak görüyoruz. Size göre nedir organizasyonunuzu bu kadar başarılı yapan hususlar?
Ben bu işi çok seviyorum. İstediğim işi şehrimde moda ile aşılamak isterim. Her detayı tek tek gerçekten ilerletmeyi, çok seviyorum. Bir şey için günlerce tartışabiliyoruz. Bu işi gönül vermiş muhteşem bir ekiple çalışıyorum. Her detay mutlaka kontrol ediliyor. Kendimizi yeniliyoruz. Geçen yıl bunu yapmıştık bu yıl şu da eklenebilir diyoruz. İstiyoruz ki bizden sonra da Antalya Fashion Week ve Antalya Moda Haftası şehrin markası olarak devam etsin. Hâlâ birlikte çalışıyoruz, bunu da büyük şans olarak görüyorum.

Her başarılı işin gerisinde muhakkak bir ekip vardır. Siz nasıl bir ekip ile çalışıyorsunuz? Ekibinizin organizasyona katkıları neler?
Aslında bu tüm ekibin projesi haline geldi. Öncelikle inanarak yapanlar var. Sanat eğitimi almış muhteşem insanlar. Hepsi bu organizasyonun daha ileri nasıl taşınır diye düşünüyor. Eşim Fotoğraf Sanatçısı Ehat Lekovic prodüksiyon tarafında çok şanslıyım çünkü kendisi markalarla birlikte yürütüyor. Dijital ve reklam tarafında bile var bir eli. Alper mesela alsa sözü geçirememiyorum. Bizim kurumsal reklamlarımızı yönetiyor ve hâle bak ki dünyada yeni bir mod bitmiş halbuki artık bizim reklam stratejimize göre hareket ediyorlar. Z kuşağı yoğunlukta bir ekibe sahibim. Onların fikirleri çok değerli. Hep yeniliklerle gelen taze dinamik ekipler var, her gün bir birlikle geliyorlar. Tedarikçilerim işin profesyonelleri. Mankenlerimiz dünya standartlarında ve birçoğu İstanbul ve yurt dışından geliyor. Hepimiz için güzel şeyler yapıyoruz. Yaptığımız işi aşkla yapıyoruz, o yüzden başarılıyız.

Bir koreograf olarak üretilen tasarımsal ruhları nasıl harmanlıyorsunuz?
Koleksiyon hikayesinde ve fitting’de defileden önceki hazırlıkta koleksiyon gösterilirken, tasarımcının koleksiyon haricinde sürecindeki detaylı müziklerle, ruhla ilhamı detaylı bir şekilde harmanlıyoruz. Her tasarımcının ayrı ve ona başka bir tema kazandıran koleksiyonlar. Müzikte mutlaka etnik ezgilerin esintileri var. Işığından, müziğinden, modellerin çıkış sırasına kadar o tasarıma özel oluyor. Koreografiden bambaşka bir sahne. O defilenin finaline imza atmanın mutluluğu inanılmaz. İzlerken ayrı bir mutluluk yaşıyorum.

Günlük hayatınızda sizin moda ile aranızı nasıl tanımlarsınız? En çok bulunduğunuz tasarımlar neler?
Benim modayla aram çok diyebilirim. Bilmiyorum rahat giyinmeyi seviyorum. Spor ayakkabı, jean ve tişört vazgeçilmezim. Belki çok çalıştığım için seviyorumdur bu rahatlığı. Aslında tafta tasarıma takılıp gidemiyorum gerçi. Her tasarımcıda mutlaka beğendiğim ürünler oluyor. Defilede özel bir ürün giymeliyim diyorum. Aslında AFW’de gördüğümüz her tasarım koleksiyonuna bayıldığım tasarımlar. Antalya Fashion Week podyumunda görmek istediğimiz tasarımcılarla var. Umarım sizi onlarla buluşturabiliriz.